Sanayide “Yaşam Döngüsü Analizi” ve “Enerji Verimliliği”

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Verimlilik Genel Müdürlüğü ile Boğaziçi Üniversitesi Sürdürülebilir Kalkınma ve Temiz Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi, 9 Aralık 2014’te “Sürdürülebilir Üretim Sempozyumu”nun ikincisini düzenledi. Sempozyumda sanayide dönüşüm için yaşam döngüsü analizi ve enerji verimliliği teması ön plana çıkarıldı.

Emrah KURUM, Sabancı Üniversitesi, Avrupa İşletmeler Ağı – Uzman Yardımcısı

sanayide-yasam-dongusu-analizi-ve-enerji-verimliligi-planor-yasam-lca

Üretim; artan rekabet, hızla azalan kaynaklar ve gide­rek artan çevre tahribatıyla birlikte üzerinde daha da düşünül­meye başlanan bir konu… Rekabe­tin uluslararası düzeyde olması, bu rekabet koşullarına ayak uydura­mayan yerel üreticilerin varlığı için ciddi bir tehdit unsuru. Üreticilerin rekabetteki üstünlüklerinin korunması ve üretim­de kullanılan kaynakların en etkin şekilde değerlendirilmesiyle doğru­dan ilintili.

Kaynakların değerlendirmesi ve üretim süreçlerinin sürdürülebilir kılınması adına da ulusal ve uluslararası alanlarda çeşitli çalışma­lar gerçekleştiriliyor. Uluslararası alanda buna örnek olabilecek en önemli gelişme, EKOIQ dergisinin Aralık 2014 sayısında da ek olarak paylaşılan Endüstri 4.0 konusu (issuu.com/avrupaisletmeleragi) Endüstri 4.0 kısaca, “Bilişim tek­nolojilerindeki atılımları, gelenek­sel endüstriyel süreçleri tamamen değiştirme amacıyla kullanma yaklaşımı” olarak tanımlanabilir. Almanya’da gündeme gelen ve kısa sürede ilgileri üzerine toplayan En­düstri 4.0; işletmelere verimlilik, hız ve esneklik konularında önemli avantajlar sağlıyor.

Uluslararası arenada gerçekleşen değişimlerin, ulusal ölçekte yansı­malarına bakacak olursak, üretimin sürdürülebilir kılınması adına kal­kınma ajansları tarafından verilen desteklerin içine temiz üretim ve endüstriyel simbiyoz başlıkları gir­meye başladığı da görülüyor. Ayrıca sanayide temiz üretim uygulamala­rının yaygınlaştırılmasına ve tekno­lojilerinin geliştirilmesine yönelik faaliyet göstermesi için TÜBİTAK-MAM bünyesinde Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü kuruldu. Elbet­te Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı’nın -TTGV- tesis özelinde temiz üretim, tesisler arasında endüstriyel simbiyoz çalışmaları başta olmak üzere yaptığı ve yapmaya devam et­tiği öncü çalışmaları da unutmamak lazım…

Üretim verimliliğinin artırılması ve yaygınlaştırılması açısından güzel bir örnek de Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Verimlilik Genel Müdürlüğü’nün (VGM) gerçekleştir­diği “Sürdürülebilir Üretim Sempozyumu”. Bizim de yakından takip ettiğimiz sempozyumun ilki, 10 Ni­san 2013 tarihinde VGM ile Hacet­tepe Üniversitesi Çevre Uygulama ve Araştırma Merkezi işbirliğinde “Türk Sanayicisi Geleceği Planlıyor: Temiz Üretim ile Sürdürülebilir Sa­nayiye Doğru” temasıyla Ankara’da düzenlenmişti. Türkiye’deki sana­yinin sürdürülebilir üretimi nasıl gerçekleştirdiğinin örneklerinin ve­rildiği sempozyumda, katılımcılara konuyla ilgili güncel mevzuat ve finansman desteklerine ilişkin bilgi aktarımı da yapılmıştı.

Sempozyumun ikincisi ise VGM ile Boğaziçi Üniversitesi Sürdürüle­bilir Kalkınma ve Temiz Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi işbirliğinde 9 Aralık 2014’te Boğa­ziçi Üniversitesi’nde “Sanayide Dönüşüm İçin Yaşam Döngüsü Analizi ve Enerji Verimliliği” temasıyla ger­çekleştirildi. Sempozyumda yaşam döngüsü analizi ve enerji verimliliği alanlarındaki iyi uygulama örnekle­rine yer verildi.

Verimlilik Stratejisi ve Eylem Planı, Yakında Yürürlüğe Giriyor

Sempozyumda açılış konuşmalarını Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan, Boğazi­çi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu, VGM Genel Müdürü Anıl Yılmaz, Boğaziçi Üni­versitesi Sürdürülebilir Kalkınma ve Temiz Üretim Uygulama ve Araş­tırma Merkezi Müdürü Nilgün Cılız gerçekleştirdi.

Sözlerine yeni bir üretim modelinin oluşturulması gerektiğini söyleyerek başlayan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, “Üre­tim ve çevrenin korunması dengesi­ni çok iyi kurmalıyız. Ne üretimden ödün vermeli ne de çevreye zarar vermeliyiz” dedi. Sanayide tüketilen elektriğin %70’ten fazlasını düşük verimli elektrik motorlarının tüket­tiğini de kaydeden Işık, şu bilgileri paylaştı: “Bakanlık olarak bunların yüksek verimli motorlarla değiş­tirilmesi için çalışmalar yürütüyo­ruz. 15 milyon az verimli elektrik motoru daha verimli olanlarıyla de­ğiştirildiğinde yılda 8 milyar TL’lik elektrik tasarrufu sağlanacak. Ya­pılan yatırımın geri dönüş süre­sinin ise 1,5 yıl olacağını tahmin ediyoruz.” VGM koordinasyonunda, Temiz Üretim Merkezi’nce yürütü­len “Sanayide Kaynak Verimliliği Potansiyelinin Belirlenmesi” proje­sini önemsediklerini anlatan Işık, Bakanlık olarak 2014-2017 yıllarını kapsayan Ulusal Eko-Verimlilik/Te­miz Üretim Programı’nı da hazırla­dıklarını hatırlattı. TÜBİTAK-MAM bünyesinde kurulan Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü’nün gerçekleşti­receği bir projeye de değinen Işık, sözlerine şöyle devam etti: “İklim Değişikliği Kapsamında Sanayide Teknoloji İhtiyaç Değerlendirilmesi ve Seragazı Azaltım Potansiyelinin Belirlenmesi adlı proje bitmek üze­re. Söz konusu proje; demir-çelik, çimento, seramik, petrokimya gibi özellikli sanayi sektörlerine uygula­nabilecek ve emisyon azaltımı sağla­yacak çevre dostu teknoloji odaklı bir metodoloji belirleyeceğiz. Ayrıca tüm sanayicilerimizin yararlanacağı iklim değişikliği ile mücadele konu­sunda kılavuz rehber hazırlanacak.”

VGM tarafından hazırlanan Verimli­lik Stratejisi ve Eylem Planı’nın ise yakın zamanda yürürlüğe gireceği­nin haberini veren Işık, “sürdürü­lebilir yarınlar için sürdürülebilir üretim” vurgusu yaparak sözlerine şöyle son verdi: “Firmalarımızı sür­dürülebilir üretim yapma konusun­da teşvik ederken, bir taraftan da tüketiciyi bilinçlendirmemiz gereki­yor. Tüketicilerimiz fiyat ve kalite­nin yanı sıra sosyal sorumluluk, çev­resel ve etik değerleri de göz önüne alarak ürün tercih etsin istiyoruz.”

Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu ise sürdürülebilir üretimin önemine değindiği konuşmasında, 2023 he­deflerine ulaşmak ve sürdürülebilir mevcudiyeti yakalamak için sürdürü­lebilir kalkınma ve sanayi-üniversite işbirliğine öncelikli önem vermenin gerekliliğine dikkat çekti. Endüst­riyel ürün ve üretim süreçleri için Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi çalışmalarının Türkiye’de ilk olarak Boğaziçi Üniversitesi’nde başlamış olduğuna dikkat çeken Barbarosoğ­lu, bu kapsamda disiplinlerarası ve çok disiplinli çalışmalarla ulusal ve uluslararası uygulamalı Ar-Ge işbir­likleri gerçekleştirdiklerini aktardı. Bu çalışmalarda, Yaşam Döngüsü perspektifi ile ürün ve hizmetlerin çevre etkilerinin tüm yaşamları boyunca incelenmesi sağlanmakta olduğunu belirten Barbarosoğlu, üniversite bünyesinde yapılan çalış­malarda iyileştirme analizi ve sos­yo-ekonomik değerlerin de entegre edilmesi ile sürdürülebilir üretim kapsamında bütüncül bir yaklaşım sunulduğunu sözlerine ekledi.

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan da “Yaşam döngüsü analizi sanayinin sürdürülebilirliği açısından önem taşıyor. Bu, sadece çevresel etkilerin ölçümü açısından değil, aynı zaman­da ekonomik parametrelerin ölçü­lebilir bir yöntem olması açısından çevre sanayi ve tüketici dostu bir yöntem. Akıllı şebekeler, akıllı şehir­ler ve yenilenebilir kaynakların ço­ğaldığı günümüzde ülkemizin enerji konusunda alması gereken daha çok yol var” dedi. Bahçıvan, Türkiye’nin enerji maliyetlerini azaltmak için enerji verimliliğini kullanmak zo­runda olduğunu söyledi.

Kaynak: Bu yazım EKOIQ Dergisi, Ocak 2015 sayısında yayınlanmıştır.

Yorum bırakın